Küresel ekonomide devam eden arz darboğazları önemli bir endişe kaynağı olmayı sürdürürken, nakliye maliyetleri ve emtia fiyatları gibi bazı göstergeler tedarik zincirindeki baskının azalmakta olabileceğine dair sinyaller veriyor. Bunun yanında, bazı uzmanlar, mevcut tedarik zinciri aksaklıklarının gelecek yıla kadar devam edeceği uyarısında bulunuyor.
Artan ham madde fiyatlarından çip gibi bileşenlerin eksikliğine, limanlardaki yoğunluklardan, lojistik sektöründe çalışan eleman yetersizliğine kadar tedarik zincirindeki sıkıntılar küresel ekonominin önündeki en büyük sorunlardan biri olmaya devam ediyor.
Tedarik zincirinin toparlanma mücadelesi devam ederken, nakliye maliyetleri, emtia fiyatları, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşılama oranı, şirketlerin finansal sonuçları gibi göstergeler küresel tedarik zincirindeki stresin azalmakta olabileceğine dair sinyaller vermeye başlıyor.
Nakliye maliyetlerinden emtia fiyatlarına tedarik zincirinde baskı yaratan göstergelerden gelen pozitif sinyaller, krizde “en kötünün geride kalmış olabileceği” fikrini akıllara getiriyor.
Son veriler, nakliye maliyetleri ile emtia fiyatlarının gerilediğini gösterirken, Kovid-19’a karşı aşılamanın da artmasıyla tedarik zincirindeki kaosun hafifleyeceğine dair iyimserliği artırıyor.
Navlun piyasasındaki taşımacılık ücretlerinin göstergesi olarak bilinen Baltık Kuru Yük Endeksi’nin (Baltic Dry Index-BDI) ekim ayı başında 5 bin 650 puan ile 2008’den bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaşmasının ardından düşüş eğilimine geçtiği dikkati çekiyor. Küresel ekonominin öncü göstergelerinden olan endeks, 4 Ekim itibariyle 3 bin puanın altında bulunuyor.
Alibra Shipping’in verilerine göre, Atlantik ve Pasifik Okyanusu rotaları için 6 aylık sözleşmeler, en büyük kuru yük gemileri (capesize-150 bin ton ) için sırasıyla günlük 54 bin dolar ve 52 bin 500 dolara mal oluyor. Bir yıllık kontratlar için, Pasifik rotaları 26 bin dolara ve 2 yıl sonra 26 bin dolara düşüyor. Çin’de artan demir cevheri stokları, büyük kuru yük gemilerine olan talebi yavaşlattığı belirtiliyor.
Çin’de çoğu limanda tıkanıklığının hafiflediği belirtilirken, Los Angeles’taki Long Beach konteyner limanının da ise iş yığınının devam ettiği bildiriliyor.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Çin’de ekonomik büyümenin yavaşlamasının emtia fiyatlarındaki artışları sınırlandırabileceği belirtilirken, zayıf emlak piyasasının demir cevheri fiyatlarında düşüşe neden olduğu kaydediliyor.
Pekin yönetimi, elektrik kesintilerinin fabrika ve madenlerde kepenk kapattırmasının ardından enerji fiyatlarına istikrar kazandırmaya başladı. Bu adımlar kömür vadeli işlemlerini rekor seviyelere çıkarırken metal fiyatlarını da vurdu.
ABD’de önemli bir konut inşaatı bileşeni olan kereste vadeli işlemleri de mart ayında gördüğü seviyelerin yüzde 60 altında seyretmeye başladı.
En önemli bileşenlerden çipte ise görünümün daha karanlık olduğu kaydedildi.
Uluslararası finansal araştırma kuruluşu IHS Markit, çip kıtlığının küresel hafif otomobil üretimini bu yıl 5 milyon azaltacağını tahmin ederken, bazı otomobil üreticileri kısıtlamaların 2022’ye kadar sürebileceğine dikkati çekiyor. Toyota gibi Asya merkezli otomobil üreticileri ise en kötüsünün geride kaldığını savunuyor.
Varlık yöneticisi Capital Group’un raporunda ise durumun bu yılın sonuna kadar düzelmesinin muhtemel olduğu belirtiliyor.
Malezyalı çip tedarikçileri ise pazarın daha geniş anlamda normalleşmesinin 2 ila 3 yılı bulacağını öngörüyor.
Kovid-19 salgınının bir sonucu olan tedarik zinciri krizinde salgının kontrol altında tutulması büyük önem taşıyor. Başlıca imalat ülkelerinde, özellikle Malezya ve Tayvan gibi çip tedarikçilerinde Kovid-19’a karşı aşılama oranları daha da yükseliyor.
Dünya genelinde ise tüm aşıları tamamlananların oranı yüzde 39,5 seviyesinde bulunuyor.
Analistler, arz darboğazlarının gelecek yıla kadar devam etmesini beklerken, Kovid-19 salgınının kontrol altında tutulamaması halinde arz darboğazları gibi sorunların tekrarlanabileceği uyarısında bulunuyor.
Tedarik zinciri darboğazları birçok kişinin beklediğinden daha uzun süredir devam ederken, birçok yönetici yakın zamanda bunların azalacağına dair çok az işaret olduğunu söylüyor.
Analistler, tedarik zincirindeki sıkıntıların ve diğer Kovid-19 kaynaklı krizlerin dünya ekonomisi için zararlı bir “stagflasyon” (durgunluk içinde enflasyon) senaryosuna işaret edip etmediğinin veya sadece ekonomik toparlanma yolunda bir darbe olup olmadığının gelecek aylarda belli olacağını belirtiyor.
Moody’s Analytics Kıdemli Ekonomisti Tim Uy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mevcut tedarik zinciri aksaklıklarının tamamen çözülmesinin önünde uzun bir yol olduğunu düşündüğünü ve bunların “kesinlikle” gelecek yıla kadar devam edeceğini söyledi.
Dünyanın dört bir yanında hükümetlerin liman tıkanıklığını hafifletmek için ellerinden geleni yaptığını belirten Uy, “Daha fazla kamyon şoförü işe alan ve mevcut darboğazları aşmanın yaratıcı yollarını bulan özel şirketler de var, ancak liman ve demiryolu işçileri, depo alanı ve diğer ulaşım ekipmanlarının yanı sıra kamyon şoförlerindeki eksiklikler bunu çözülmesi çok zor bir sorun haline getiriyor.” dedi.
Uy, “Bu yıl tatil sezonunda işlerin daha da kötüleşmesini ve gelecek yılın ortasında daha iyi olmasını bekliyorum. O zamana kadar talep bir nebze rahatlamış ve arz bu darboğazlara uyum sağlamış olacak ve bu ikisinin birleşimi tüm sistem üzerindeki yükü azaltacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.